Eataly

Bu hafta içi açıldığını duyar duymaz Naz ile Zorlu Center'daki Eataly'e gittik. Restoran, market bir arada. 2 katlı çok büyük bir alan içine yerleşmiş bu yerde keyiflice alışveriş yapmak ve en önemlisi kaliteli ürünleri bulabilmek mümkün. Market kısmında yok yok! Tüm italyan yemek ürünlerinin yanı sıra daha bir çok gıda malzemesi mevcut. 

Özellikle şarap, makarna ve peynirlerin olduğu kısım bir hayli hoştu bence. Mozzarella peynirinin yapımını izleyebileceğiniz bir bölüm var, vaktiniz varsa mutlaka bakın!

Eataly restoranları çok değişik. Marketin bazı bölümlerinde restoranlarla karşılaşabilirsiniz ve hepsi birbirinden farklı. Yemeklere göre ayrılmış, mesela et ürünleri, deniz ürünleri, makarna, sandviç, pizza ve daha aklınıza ne gelirse ayrı ayrı yerlerde yapılıyor. Menüleri çok zengin değil, her bölümde yaklaşık 5-6 çeşit bulabilirsiniz.

Yemek yemek için gittiğimiz Eataly'den yemek yemeden döndük. Neden mi? Kendi içinde farklı yemeklerin farklı yerlerde yapıldığından bahsetmiştim. Her şey iyi güzel, ama farklı yerlerde yapılan yemekleri bir araya getiremiyorsunuz yani hangi yemek nerede yapılıyorsa oraya ayrılan yerde yemek zorundasınız. Birlikte gittiğiniz kişi makarna, siz et yemek istiyorsanız mesela bunu birlikte yapabilmeniz mümkün değil. Ya sıra ile yiyeceksiniz ya da ayrı ayrı. Biz birlikte güzel bir yemek yeme amacı ile gittiğimiz için başka bir yere geçtik.

Market kısmında kendinizi kaybedebileceğiniz Eataly'e yemek yeme amaçlı gidiyorsanız tek gitmenizi veya gitmeden önce yanınızdakilerle hangi yemek kategorisini tercih edeceğinizi kararlaştırmanızı tavsiye ederim :)

Bu hafta neler yapalım?

Bir pazartesi sabahından herkese merhaba! Haftanın ilk günü ve önümüzde koca bir hafta var. Şehirde yapılacak neler var, sizler için araştırdım. Umarım hoşunuza gidecek etkinlikler bulabilirsiniz.

İlk olarak yılbaşı gecesini dışarıda kutlayacaklar için programlarını kesinleştirmelerini tavsiye ederim, erken gibi durabilir ama aslında değil. Sonrasında istediğiniz yere gidememe sıkıntısı çekmeyin. Otel ve restoranlar yılbaşı programlarını açıkladı. İlgili internet sitesi ya da aralık ayı dergilerinden veya telefon açarak detaylı program bilgisine ulaşabilirsiniz. Yılbaşını evde geçirmek için, yılbaşına özel menülerin öğretileceği workshoplara katılabilirsiniz. USLA, MSA, Doors Akademi bu yerler arasında ve şimdiden pek çoğunun biletleri tükendi. 

Haftanın müzik etkinlikleri olarak Jolly Joker'de 11 Aralık'ta Duman, 12 Aralık'ta Wisdom of Crowds, Beyoğlu Hayal Kahvesi'nde Mert Tünay, Özge Fışkın, Piatango, Birsen Tezer, Koray Candemir, Ali Biçim, Soul Stuff, Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi'nde G. Verdi & R. Wagner, Newyork Gypsy All Stars-Friends, Divanhana, Mor ve Ötesi performanslarını sergiliyor olacak. Akbank Caz Festivali kapsamında 10 Aralık'ta Tord Gustavsen Quartet, 13 Aralık'ta Tides Akbank Sanat'ta sahne alıyor olacak. Cumartesi gecesi Babylon'da FOURinthePOCKET, Babylon Lounge'da Chad Valley canlı performansını izleyebilirsiniz. Klasik müzik sevenler için Cemal Reşit Rey'de Tahir Aydoğdu&Özsoy Quintet ve Philip Higham sahnede olacak. Ayrıca Mayıs'taki Justin Timberlake konser biletleri satışa çıktı, gitmeyi düşünenler için bir an önce biletini ayarlamaları iyi olacaktır :)

Yeni açılan ya da hala keşfedilmeyi bekleyen bir sürü restoran var. Tom's Kitchen, Naif, Limonata Apartment, Wolf Junior benim en kısa zamanda uğramayı düşündüğüm yerler.Karaköy günü etkinliğim de henüz gerçekleşmedi, bu hafta bu olayı halletmeyi düşünüyorum artık. La Boom'da kestaneli sufle yemeli, 5 çayına gidilmeli, evde film keyfi yapmalı! Havaların son derece soğuk olduğu şu günlerde şömine keyfi herhalde en harika şey! Chalet, Backyard, Bebek Kitchenette, Cochine şömine önü muhabbeti için uygun yerler. 

Güzel bir hafta var önümüzde, herkese şimdiden iyi eğlenceler. 

Jamie's Italian

1-2 aydır gitmek istediğim Jamie's Italian'a nihayet bu hafta gidebildim. Zorlu Center'da yer alan mekana ulaşım da çok kolay. Bir sürü alternatif içinden özellikle seçip gittiğim yerle ilgili sanırım beklentilerim çok yüksekti. Jamie Oliver'ın Türkiye'de açtığı bu ilk restoranının dekorasyonu çok güzel, bir hayli de büyük ve geniş. 

Naz K. ile üst kattaki cam kenarı yerimize yerleşip menüyü istedik, menü çok kısıtlı geldi bana. Sonuçta italyan mutfağından bahsediyoruz, çok daha fazla çeşit bekliyordum açıkçası.  

Ana yemeklerden ızgara tavuk  tercih ettim. Servisi çok iyi bulmamakla beraber soğan yiyemediğimi belirtince bu duruma hassas yaklaşmaları ve yemek geldiğinde buna dikkat ettiklerini belirtmelerini hoş bulduğumu söylemem lazım :)

Yediğim ızgara tavuk bence sunum ve lezzet açısından "harika" diyebileceğim gibi değildi. x bir yerde aynı fiyata 2-3 porsiyon yiyebilirdim hatta :) Fiyatlardan bahsedersek şu gördüğünüz tabak 37 tl. Risotto tercih eden arkadaşım benden daha mutlu ayrıldı. Ev yapımı makarna ya da ravioli, risotto tercih edip memnun kalabilirsiniz, ama eminim yedikleriniz arasında en iyi olmayacaktır.

Ortamını çok sevdik, biraz daha kalalım dedik. Latte ve browni söyledik. Browniyi çok beğendim, özellikle üzerindeki mısır patlakları çok hoşuma gitti.

Jamie's Italian'da 2-3 saat kalıp 75tl bir hesap ödedim. Mekanı sevdim. Servis ve lezzet beklentimi karşılayamadı maalesef. Bir sonraki sefer için Zorlu'da tercih edeceğim yer bambaşka bir yer olacak. Ama merak edenler, gidip görmek isteyenler için görülmeye değer. En kötü bir tatlı yersiniz :)

Bath and Body Works aşkına!

Uzun bir süredir yazamıyordum, şimdi son derece formumdayım ve yazmaya devam ediyorum. Sevgili okurlarım yeni yıl öncesi yapmak gereken çok fazla şey var!

İlk olarak Bath and Body Works'e yer vermek istiyorum, çünkü ne zaman içine girsem - ya da önünden geçmek bile yeterli- kendimi kaybediyorum. 

Bu kadar çeşitli ürünü bir arada görmek = mağazada geçen uzun saatler ve koca bir shopping bag dolusu ürünle kasada bitmek! 

Bu hafta sonu hem Akmerkez hem Suadiye'de ziyaret ettim BBW'yi. Bir sürü ürünle eve döndüm. Mumlar, oda kokuları, body lotionlar, setler... Muazzam hafta sonu indirimini de yakaladım tabii. Benim gibi şekerli kokuları sevmeyenleri de cezbeden kokular var, twilight woods da bunların önde geleni. 

BBW'ye girip sadece bir seriyi tercih etmek elbet mümkün değil. 4 farklı set ile evime geldim ve daha denemeyi istediğim o kadar çok şey var ki ! Bunların başında sweet cinnamon pumpkin geliyor. Sezonluk ürünler kapsamında böyle değişik ürünlerle de tanışabiliyoruz. Geçen sene arkadaşımın yurt dışından hediye olarak getirdiği bu seriyi görmek küçük şeylerden mutlu olabildiğimi varsayarsak beni çooook mutlu etti! Daha bir çok sezonluk alternatif var tabii, zevkinize göre...

 

İlgisini çekenler için belirtmeliyim ki BBW'de takip edilmesi gereken bir sürü indirim, kampanya, sürpriz mevcut. Geçen haftasonu bir set alana ikinci bedava olmak üzere daha bir çok indirim vardı. Bath and Body Work Türkiye adı ile facebook ve twitter üzerinden bu kampanyalardan haberdar olabilirsiniz :) Ve son olarak kendi aldıklarımı paylaşıyorum:

Bir hayli eğlenceli geçen alışveriş sonrası bakımın dibine vurma vakti! Yeni yıl öncesi sürprizler için BBW'ye bakmakta fayda var. Yeni yılı evde geçirecekler için mum reyonuna uğramanızı şiddetle tavsiye ederim. Evde kutlamayacaklar için en iyi yılbaşı mekanları ile ilgili yazılarım sizleri bekliyor olacak. 

Tekrar görüşmek üzere...

Delicatessen Pera

 Elif Yalın'ın mekanları bir harika doğrusu. Bugün aynı işletmecinin iki farklı konseptli mekanlarını ziyaret ettim. İlki her hafta bir gün mutlaka sabah kahvaltısına gittiğim ve şiddetle tavsiye ettiğim Mangerie oldu. Pancake ve kahvaltı ile terasta güne başlamak muazzam bir keyif.

 Devamında akşam yemeği için çok merak ettiğim Nişantaşı'nda da başka bir şubesi bulanan Delicatessen Pera'ya gittim. Son üç haftadır hakkında araştırmalar yaptığım ve kariyerinden etkilendiğim Elif Yalın da işletmede toplantı yapıyordu, kendisi ile tanışma fırsatım oldu. Çok tatlı bir bayan olduğunu ve masamızda bize eşlik edip güzel bilgiler verdiğini eklemek isterim. Dolunayın olduğu bir akşam için Mangerie'ye rezervasyon yaptırmamı şiddetle tavsiye etti, çok güzel oluyormuş. Sıradaki planım bu :)

 Delicatessen Pera'nın bar kısmı çok güzel, ancak alkol yerine normal bir akşam yemeği tercih ettim. Ana yemek fiyat aralığı kişi başı 30-60 TL. Lezzetler yine çok güzel. Menüdeki her yemek için ayrı uğraşılmış sanki, eminim sonucu da buna değmiştir. Mekan da çok değişik, alt katında komple açık bir kaç mutfak var. İsteyenler bu kısımlardaki masalarda da yemek yiyebiliyor. Benim hoşuma giden başka bir ayrıntı da hem Mangerie hem de Delicatessen tuvaletlerde çok yaygın olan cinsiyet ayrımını yapmıyor. 

 Gittim, gördüm, sevdim. Size de tavsiye ederim. 

Workshop 1 : "Macaron"

 Fransız keşfi macaronlar, bizim yıllarca acıbadem kurabiyesi diye severek tükettiklerimiz kıvamında ama çok daha renkli, değişik lezzetli!! Macaron seven ve nasıl yapıldığını öğrenmek isteyenler için USLA ve MSA'da workshoplar düzenleniyor. Sadece 3 saat ayırıp 3 çeşit macaron yapmayı öğrenebilir, yaratıcılığınızla bunlara yenilerini ekleyebilirsiniz. 

 Bugün USLA'da 6 kişilik bir ekip olarak işe koyulduk. Şef Nur Aktı ve 3 yardımcısı eşliğinde çok da eğlenceli vakit geçirdik. 2 kişi bir istasyonda birlikte çalışmak üzere macaron yaptık. Size tarif vermek isterdim ama dikkat etmek belli noktalar var, bu şekilde aktarmaktansa tecrübe etmenizi tavsiye edicem. 

 Macaronlar iyi hoş, evde de yapmak mümkün fakat üzücü bir haber şu ki evde kullandığımız fırınlar bunun için çok da uygun değil. Daha profesyonel ve özel fırınlar gerektiği için evde kendi yapacaklarımız dışarıdan satın aldıklarımızın tıpkısının aynısı olamayabilir, hatta olmayacaktır (tat olarak değil, tip olarak). Macaron yaparken içindeki ganajın 1 gün öncesinden buzdolabında bekletilmesi ya da 4 saat şoklanması gerekiyor. Yani yapması uzun, maliyet açısından da malzemeleri bakımından biraz pahalıya mal olabilir. Yine de macarona aşığım diyenler için sorun olmayacaktır.

 Güzel bir etkinlikti. Tek başınıza, arkadaşınızla, ailenizle, belki de sevgilinizle katılıp eğlenebilirsiniz. Tavsiye ederim :)

Bu hafta neler yapalım?

  Yepyeni bir haftaya pazartesi sendromunu da geride bırakarak başladık. Önümüzdeki günlerde neler yapabiliriz, İstanbul'da ne gibi etkinlikler var ?

  İlginizi çekerse Süreyya Operası'nda Genç Werther'in Acıları sahnelenecek. Lütfü Kırdar ve Cemal Reşit Rey'de klasik müzik sevenler için çeşitli etkinlikler var. Caz konserleri Akbank Caz Festivali kapsamına devam etmekte, bunun yanı sıra Nardis Jazz Club'taki konserleri takip etmek mümkün. 

  MSA ve Door Akademi'nin workshopları yemekle ilgilenenlerin çok hoşuna gidecek! MSA'da İtalyan Mutfağı, Pizza ve Salatalar, Macaron ve İngiliz kahvaltısı workshopları var. Fiyatlar yaklaşık 140 TL, detaylara Biletix'in internet sitesinden ulaşabilir, hoşunuza giden etkinlikleri satın alabilirsiniz. Doors Akademi'de ise Osmanlı Mutfağı workshopu var, geçmişe lezzetli bir yolculuk için çok yerinde :) Ben bu hafta macaron ve kahvaltı atölyelerine katılcam. (Cupcake workshopu gibi son dakika iptal edilmezse deneyimlerimi paylaşıcam) Ayrıca, uzun dönem yemek kursları için de kayıt dönemleri açıldı haberiniz olsun. 

  Yeni ve keşfedilmeyi bekleyen yeme-içme mekanları var. Bunlardan benim en çok ilgimi çekenler Delicatessen Pera, Ferahfeza, Duble Meze ve Jamie's Italian. Ziyaret edince blog üzerinden görüşlerimi yazıcam. 

  Haftanın en güzel etkinliği kendinizi 5 çayı ile ödüllendirmeniz olabilir. Eğer benim gibi karbonhidratla aranız süperse sporla telafi etmek üzere bir akşamüstü Çırağan, Renaissance Polat, Swissotel, Jumeirah, The Ritz Carlton, Shangri-La, Four Seasons ya da Rixos Pera'da 5 çayına katılabilirsiniz. Mekana göre fiyat değişiyor ama bir aralık vermek gerekirse 30-80 TL kişi başı diyebiliriz.

  Bu hafta içi Starbucks yılbaşı ürünlerini çıkarıyor, sürpriz bakalım nelerle karşılaşıcaz. Toffee nut latte her yılın vazgeçilmezi, sabırsızlıkla bekliyorum!! Mix Mondial festivalinin devam ettiğini de hatırlatmak isterim.

  Hafta sonu brunch için ise, benim gibi pazar kahvaltısı workshopu satın alıp kendi pişirdiklerinizi ve ikramları yiyebilirsiniz :) Veya Bebek Mangerie ya da Lacivert iyi alternatif seçimler olacaktır. 

  Herkese güzel bir hafta dilerim.

10. Bach Günleri - Aya İrini

 10 Ekim - 2 Kasım arasında 10.Bach günlerini yakalayabildiniz mi bilmiyorum ama ben Aya İrini'deki son etkinliğe katıldım. Barocco Sempre Giovante ve Jiri Barta'nın performansını izledim. İlk kez klasik müzikle ilgili bir etkinliğe gittim, çok da beğendim. Müzik harika, Aya İrini'nin ortamı ise mükemmeldi. 

 Kaçıranlar için İstanbul'da başka müzik etkinlikleri devam edecek. Daha sonra bunlarla ilgili yazıcam elbet :)

Mekan yorumlamada sıra: Lucca

 Lucca menü olarak Akdeniz-Amerikan mutfağına ağırlık veren modern bir bistro.Yemeğin yanısıra en iyi barmen ödülü almış Cevat Yıldırım'ın başında olduğu çeşitli kokteyllerin hazırlandığı barı tercih etmek de mümkün. Kahve içmeyi sevenler için 2007-2008 Türkiye Kahve Yarışması ikincisi Barista Seçkin Sinanoğlu'nun hazırladığı kahveleri tatma imkanı sunmakta. Çeşitli eventlere ev sahibi yaptığını da belirtmek lazım.

 Lucca'nın merkezi konumu, yüksek tavanlı ferah ortamı ve sundukları nedeniyle müdavimi oldukça fazla, kapıda oluşan kuyruk da öyle. En tavsiye edilen ana yemeği ise limonlu levrek. 

 Daha önceden gitmiş olduğum bir mekan. Lezzet, fiyat, servis üçlüsü açısından ortalamanın üzerinde. Tercih ettiğim yemek rejim dolayısı ile somon fümeli, avokadolu bir salata olmuştu. Yemek ve alkolsüz içecek tercih edecekler için kişi başı fiyat 30-70 TL aralığında olacaktır.

 Bir beklentim olmadan gittiğim Lucca için anlam veremediğim tek soru neden onca insanın kapıda sıra oluşturup ısrarla burada yemek için beklediği. Yerle, yemekle ilgili bir sorun yok ama abartmaya da gerek yok. Bana kalırsa etrafında ikamesi fazlaca var. Ama "bana kalırsa"... 

Cafe Zanzibar

 Bu akşam Caddebostan sahilde bir köşkte faaliyet gösteren Cafe Zanzibar'a gittik. Hafta içi 11.00-24.00, hafta sonları 10.00-24.00 arası açık olan mekanın menüsünde ev yapımı makarnalar, Fransız et yemekleri, pizzalar, salatalar, tatlılar mevcut. Biz akşam yemeği tercih ettik ama özellikle kahvaltılarının iyi olduğuna dair duyumlar aldım. Düşünenler için saat 10.00-13.00 arasında kahvaltı mevcut. 

 Mekan köşk, kış bahçesi ve bahçeden oluşuyor. Gayet hoş bulduğumu belirtmeliyim. Kafa dinlemek, deniz manzarası izlemek için çok ideal. Bazı yerlere sadece atmosferinden hoşlandığım için gittiğimi itiraf etmeliyim, yemekleri ortalama olsa dahi tercih sebebim olabiliyor. Cafe Zanzibar da benim için bu kategoriye girecek gibi bir izlenim yarattı. 

 29 Ekim yürüyüşünden sonra gidip bahçe kısmında oturduk. Denizin karşısında romantik bir ortam vardı. Servis, fiyat ve lezzet açısından iyiydi, ama özellik mekanı tek başına çok beğendim. 

 Yemek ve alkolsüz içecek tercih edecekler için fiyat kişi başı 30-60 TL. Güzel bir akşam yemeği ya da tavsiye edildiği üzere bir hafta sonu kahvaltısı için akılda olması gereken bir yer Cafe Zanzibar.

Bu hafta neler yapalım?

 Bugün 29 Ekim!! Öncelikle cumhuriyet bayramımızı kutlarım! Bu akşam için şehrin çeşitli yerlerinde düzenlenen cumhuriyet yürüyüşlerine katılabilirsiniz. Ben Bağdat Caddesi'nde olmayı tercih edicem. Öncesinde ve sonrasında sevdiklerinizle beraber zaman geçirin mutlaka. Bu akşam Naz K. ile Caddebostan Cafe Zanzibar'da yemek rezervasyonumuz var, sonrasında mekanla ilgili düşüncelerimi de paylaşıcam.

  Hafta içi hızla devam ederken boş vakti olanlar ya da iş çıkışına etkinlik arayanlar, özellikle yemek yapmaktan keyif alanlar için bazı workshoplardan bahsetmek istiyorum. Mutfak Sanatları Akademisi ve Uluslararası Servis ve Lezzet Akademisi çeşitli workshoplar düzenliyor. Biletix internet sitesi üzerinde hem bu etkinlikleri inceleyebilir hem de beğendiklerinizin biletlerini alabilirsiniz. Çarşamba günü USLA'da cupcake workshopuna katılcam. Çok eğlenceli olacağını düşündüğüm deneyimimi yine blog üzerinden sizlere aktarıcam. Önümüzdeki haftalarda da beni çok heyecanlandıran etkinliklerin olduğunu belirtmeliyim. 

 Müzikle ilgilenenler için -özellikle klasik müzik- 10. Bach günleri devam ediyor. St. Antuan Kilisesi, Aya İrini ve Sakıp Sabancı Müzesi'nde gerçekleşecek olan konserler ilginizi çekiyorsa mutlaka katılın derim. Ayrıca Anish Kapoor sergisi ile başlayıp  yine SSM'de konserle sonlanan bir gün ikisine de niyetlenen için iyi bir program olacaktır :) Cumartesi akşamı 10. Bach günlerinin Aya İrini'deki son konserine (Barocco Sempre Giovane ve  Jiri Barta) gidicem, çok güzel geçeceğini düşünüyorum.

 Bu hafta özellikle haftasonu kahvaltı-brunch olmazsa olmaz. Bebek Mangerie en çok önerilen kahvaltı listelerinde üst sıralarda yerini almış durumda. Dolayısı ile haftanın tercihi de bu mekan olacak. Sinemaseverler için Thor'un 1 Kasım'da vizyona gireceğini de ayrıca hatırlatmak isterim. 

 Yapacak çok şey var, burada paylaştıklarım benim ilgimi çeken programlar. Daha fazlası için şehir etkinliklerini takip edebileceğiniz dergiler ve internet siteleri mevcut. 

  Güzel bir hafta geçirmenizi dilerim :)

  

Evde Chai Tea Latte Yapıyoruz

 Pek çoğumuzun hayatına Starbucks ile giren kahveye alternatif bir içecek olan Chai Tea Latte'nin çok fazla seveni var. Sevmeyeni de olabilir tabii ama sevenler için güzel bir tarif vericem. Hem sıcak hem soğuk olarak içebileceğiniz Chai Tea Latte'yi aslında evde hazırlamak da çok kolay! 

Gerekli olan malzemeler Mistik (Chai) çay, süt, biraz bal ya da şeker ve isteğe göre tarçın. İşte resimli gösterim: 

 Eveet küçük bir market alışveriş sonrası malzemelerimiz tamam olduktan sonra 3 dakika içinde Chai Tea Latte  de hazır olacak. Kullanacağınız mug, fincan ya da bardak  - her neyse-  için sadece süt, yarı su-yarı süt ya da kendinizce bir oran tercih edebilirsiniz. Öncelikle çayı 2-3 dakika demlemek sonra üzerine tercih ettiğiniz miktarda ısıtılmış süt eklemeniz yeterli. Tatlılaştırmak için de şeker, tatlandırıcı veya en iyisi bal ekleyebilirsiniz.Son olarak tercihe göre tarçın ilave ettikten sonra Chai Tea Lattenizi yudumlamaya başlayabilirsiniz. Soğuk içmek isteyenler soğuması için bekletilen lattenin içine buz atabilir ya da shakerda buz ile çalkalayabilir. İşte bu kadar !

  Afiyet olsun...

Dışarıdasın ve tatlı krizin tuttu : İstikamet Zamane Kahvesi

 Zamane Kahvesi'nin tatlılarının çok başarılı olduğunu söylemeliyim. Özellikle çilekli milföy ve waffle için geçerli bu fikrim. Nişantaşı ve Suadiye'de şubeleri bulunan Zamane Kahvesi, kahve kültürünün modernleştirilmiş halini yansıtan güzel bir yemek eşliğinde iyi vakit geçirebileceğiniz bir mekan.

 Tatlı krizim tutmuştu ve aklımda sadece waffle vardı :)  Bir gün önce Suadiye'de Zamane Kahvesi'nde yediğim o müthiş waffle aklıma gelince hızımı alamayıp hazır yakınlarındayım deyip Nişantaşı'ndaki Zamane Kahvesi'ne uğradım. İyi ki de yaptım!

 Müthiş taze meyveli ve miktarını kendiniz ayarladığınız soslu waffle ile yanına eşlik edecek çay, karşınızda muhabbeti hoş bir arkadaş işte krizden arınmanın en kısa yolu. Fiyat, servis, lezzet üçlüsü bakımından hayal kırıklığına uğratmıyor. Buyurun deneyin, seveceksiniz :)

Anish Kapoor İstanbul'da - SSM

10 Eylül 2013- 5 Kasım 2014 tarihleri arası Sakıp Sabancı Müzesi'nde Anish Kapoor sergisi var, bunu bilmeyen de kalmadı zaten. Çarşamba ve cuma günleri 10.00-20.00, pazartesi hariç diğer günler 10.00-18.00 arası ziyaret edebileceğiniz sergide fiyatlar tam 15TL, indirimli 8TL, ayrıca çarşamba günleri ücretsiz şeklinde. Hafta sonları 11.00 ve 14.00'te ücretsiz rehberli turlar düzenlenmektedir.

Sergide oniks, mermer, kumtaşı vb. malzemelerin kullanıldığı büyük hacimli işleri göreceksiniz. Kapoor eserleri ile ilgili özellikle söylemek istediği bir mesajının olmadığını söylüyor. Sanatçı ayrıca sanatla ilgili bilmediği bir yere gittiğini, aynı şekilde izleyiciyi de bilmediği bir yere götürmek istediğini belirtiyor. Psikanalizle yoğurulmuş olan sanat yaklaşımına dair eserler göreceksiniz. Dünya ve çevremizle kurduğumuz ilişkilerin masum olmadığının üzerinde duruyor. Sergide göreceğiniz oyuklar, kesikler son derece gerçek hissettiriyor, öyle ki insan eğilip karanlığın ucunu görmeye çalışıyor. 

Görülmeye değer bir sergi olduğunu belirtmek isterim. Henüz ziyaret etmemiş olanlar için güzel bir program niteliğinde olacaktır. Sergiyi gezmeden önce üst katta yayınlanan filmi izlemenizi ve kitapçık (15 TL) ya da katalog (50 TL) edinmenizi tavsiye ederim.

Tartışmasız en güzel : Çilekli tart

  6 yaşımdan itibaren tüm doğum günü pastalarım çilekliydi ve hepsi aynı yerdendi : Manolya Pastanesi. Pelit'in pastasından bile öte bulduğum pastaları yapan tek yer. Çilekli tatlılar en sevdiklerim ama konu tart olunca gözüm hiçbir şey görmez !! Manolya pastanesi çilekli pasta ve tartta bir numara ayrıca profiterol ve ballı pastada da bir o kadar iddialılar ( ballı pasta deyince İnci'yi tek geçerim). Manolyanın sevgili ürünlerinden bahsettikten sonra bir diğer çilekli tartını beğendiğim yerden bahsetmek istiyorum.

  The House Cafe, çilekli tart konusunda son derece başarılı ama genel olarak yemek açısından biraz zayıf bulduğum bir yer. Sorun değil, çilekli tart için sürekli gidebilirim. Gittim de...

  Yine bir tatlı krizi ziyaretiydi ve çilekli tart siparişi verdim. Bu seferki öncekilerden çok farklı oldu, çünkü yeni bir tarife geçilmiş ve tartın üzerine bir de çilekli jöle koyulmuş. Sevenler olabilir ama ben hiç sevmedim, bununla ilgili bildirim de yaptım ve umarım eski haline döner de kriz anımda yardımcı olur.

  Kısacası , Çilekli tart candır ! ( Daha iyi önerisi olan varsa mekan konusunda lütfen bildirsin )

Blogtaki ilk günüm :)

 Herkese tekrar merhaba,

 Blog yazmaya başladığım ilk akşam kendimi kaybettim adeta ve bir sürü şey yazdım. Aynı hızda da devam edicem sanırım. Sinem P., Nursena E., Egemen H., Naz K. ve Serra Ö. geri bildirimleriniz için teşekkür ederim.  

  Hakikaten okuyan var mı yahu!

WTA Championships - Serena Williams

 Yine bir bahtsızlık içindeyim. Murphy beni çok seviyor, yasaları hayatımı belirliyor :) Eşleşmeleri bilinmeden alınan turnuva biletini (evet tek gün için aldım) Serena Williams'ı görme umudum ile aldıysam da sadece benim gittiğim gün maçı yoktu ve göremedim. Ayrıca gittiğim gün Azarenka'yı destekliyordum ki sakatlandı ve oyunu adeta oynamayarak yenilgi ile bitirdi. Üzerimde bir uğursuzluk var ama nereye kadar bilemiyorum gerçekten.

 2011 yılında İstanbul'da şampiyon olan Kvitova için bu yıl çok iyi geçmediyse de neredeyse herkes için önceden belli sayılan şampiyon Serena Williams şaşırtmadı. Hem de benim desteğime rağmen!! :) [Serena'ya mesaj : hadi yine iyisin ]

  İzlemesi de oynaması da ayrı keyif verici bir spor tenis, sanırım en kısa zamanda tenis oynamaya dönüyorum :)

Banyo keyfi

 Kişisel bakım insanın kendi için ayırdığı en değerli vakittir.Yıkanmak da bunun en temel ve zorunlu öğelerinden en başta geleni. Banyoda geçirilen bu vakti eğlenceli hale getirebilmek mümkün. Özellikle spor sonrası ya da işten döndükten sonra yorgunluk atmak için küvet doldurmak en ideali. İyi bir banyo keyfi için neler yapmalı?

 Ortamı hazırlayarak işe başlamalı. Suyun içinde uzun süre oturmak canımı sıkmaz diyorsanız ihtiyacınız olan en temel şey müzik. Tarzınız neyse buna uygun bir müzik koymanız iyi gelecektir. Temel olanı hallettikten sonra romantik ve huzurlu bir ortam istiyorsanız sırada mumlar var demektir. Kokulu ya da kokusuz mumlarınızı yakıp banyoya serpiştirin. Suda yüzden mumlar da tercih konusu olabilir ama saçınızı başınızı yakmamaya dikkat edin. Bir adım daha ileriye gidip tütsü tercih edebilirsiniz ama astım hastaları için bir son niteliği taşıyabilir, bu da bir başka dikkat edilmesi gereken husus.

 Ortama değindik ama kullanacağımız malzeme en önemlisi. Yumuşak havlular, banyo lifleri ve tabi ki banyo ürünleri! Bu konuda Bath and Body Works ile Lush'ın ürünlerden bahsetmeden edemem. Bath and Body Works Akmerkez, İstinye Park, Marmarapark ve Suadiye'de mevcut, sıklıkla indirimler oluyor. BBW'e bir kere girince en zor kısım ürün seçmekte olacak çünkü çok fazla güzel seçenek mevcut ( Benim tavsiyem ve 1 numaram twilight woods ).

Bir diğer şahane mağaza ise hemen hemen her yerde karşımıza çıkan ve etrafına mükemmel kokular saçan Lush. Banyo balistikleri ve köpükleri arasından herkese hitap eden en az bir ürün mutlaka vardır, ayrıca internet sitesi üzerinden sipariş verilebiliyor.

                     

 Tüm herşey tamam olduktan sonra suyu ılık ya da sıcak tercihe göre ayarlayıp, köpüğü katmak ve içine girip oturmak bu süre içinde hayal kurmak, düşünmek taşınmak belki birazcık uyumak mümkün. Ama ben derim ki yanınıza sevdiğiniz bir içkiyi alın böylesi daha da güzel olacaktır. 

  Güzel bir banyo keyfi dilerim...

Biraz alkol...

 En keyif aldığım anlardan biri, nadiren 10 üzerinden 10 verebileceğim türden...

 Nazla yolumuza Mama Shelter ile devam ettik. Taksim Demirören'in hemen üzerinde bulunan mekan restoran ve bar olarak hizmet veriyor. Farklı dekorasyonu bir hayli ilgi çekici.

 Atmosfer olarak fazlası ile huzur verici ve karanlık. Burada fazlası ile derken bir ara insanların yemek sırasında bile ses çıkarmadığını fark edip acaba mekandaki herkes ölü mü diye endişelendiysem de öyle bir durum kesinlikle yoktu, herkes yaşıyordu ve dediğim gibi huzurluydu :) Bir şeyler içmek için gelmiştik, tercihim martini dry oldu, bir sürü de ekstra zeytinim vardı. Hayat güzeldi, kokteyl lezizdi, yanımdaki arkadaşım müthişti, ben her zamanki gibi neşeliydim ; kısacası 10 numaraydı. 

 Bir akşam mutlaka yemek yemek için uğramayı aklımıza yazdığımız Mama Shelter bar açısından eğlenmek,yorgunluk ve stres atmak için son derece uygun. Hele benim gibi kokteyl sevenler için çok daha uygun :) Yakınlarda bir işte çalışıyor olsaydım burası çıkışlarda sıklıkla uğrayacağım yer olurdu. Güzel kokteylleri, güler yüzlü çalışanları ve iyi fiyatı ile tekrar tekrar tercih sebebim olabilecek Mama Shelter'i görmenizi tavsiye ederim.

La Boom

 Her şey en yakın arkadaşım Naz K. ile başladı.İddia ediyorum ki İstanbul'da bilmediği tek bir yer, tek bir sokak yoktur. Eee böyle gezme görme meraklısı ve enerji dolu biri ile birlikte olmak bana da bazı şeyler kattı tabii. Kendisi bir blog açsa neler olacak neler!

 Naz ile yola La Boom ile başladık :

  Emirgan'da müthiş manzarası ve son derece lezzetli yemekleri ile bizleri bekleyen La Boom bistro&lounge tarzında dünya mutfağı ağırlıklı menüsü ve farklı dekorasyonu ile kesinlikle görülmeye değer. Lezzet, fiyat, servis üçlüsü bakımından oldukça iyi bulduğumu belirtmek isterim.

   Cumartesi akşamı sevdiğiniz biri ile gitmek için son derece uygun bir yer, ancak önceden rezervasyon yaptırmanız iyi olabilir. ( Enginar ve avokadolu somon füme salata yanında kırmızı şarap bir harika, tavsiye ederim :) )

Brunch gibisi var mı ?

 Kahvaltı ve saatinden dolayı özellikle brunch şu hayatta asla "hayır" diyemeyeceğim şeyler. Hele en yakın arkadaşla güzel bir yerdeyse!! Geçen hafta Palladium'un yanında bulunan Bistro 33'te yapmış olduğum müthiş kahvaltıdan bahsetmeliyim! Tam anlamıyla bir pazar gününe yakışır bir etkinlikti.

 Görüldüğü gibi kahvaltının porsiyonu epey büyük, bu nedenle tek kişi için fazlası ile doyurucu olacaktır. Bistro 33'ün kahvaltısı lezzet açısından benden tam puan alacak kadar iyi, servis ve fiyatın da aynı şekilde olduğunu belirtmek isterim.

  Güzel bir pazar sabahına Bistro 33'ün bahçesinde merhaba demek iyi bir dinlenme niteliğinde olacaktır.

  ( Düşünenler için Erenköy'de de bir şubenin olduğunu belirtmek isterim)

Merhaba

 Herkese merhaba,

 Henüz hiç bir okuyucu kitlesine açık olmamama rağmen bir kitleye hitapla başlamamın daha doğru olacağına inanıyorum :) Gelecek öngörüsü olmalı ! Açmış olduğum bu blogta benimle ilgili ve özellikle yaptıklarımla ilgili daha çok kültür, sanat, yeme-içme ağırlıklı bazen de "oradan buradan" yazılar bulabilirsiniz. Eğitim hayatımın nihayetlendiği iş hayatımın ise henüz başlamadığı bir duraklama dönemindeyim ve bu süreci en iyi şekilde değerlendirme konusunda kararlıyım. İstanbul'da hayat bir çok şehirdekine göre çok daha hareketli, aktif ve güzel. Hal böyle olunca durumu bir eğlenceye çevirmek pek de zor olmuyor!

 Öyleyse şimdiden iyi eğlenceler...